31 Ekim 2016 Pazartesi

Marslı - Andy Weir

KİTAP ADI: MARSLI
YAZAR: ANDY WEİR
ÇEVİREN: EMRE AYGÜN
YAYINEVİ: İTHAKİ
SAYFA SAYISI: 416


ARKA KAPAK

Goodreads okurlarına göre 2014'Ün En İyİ Bİlİmkurgu Romanı! Altı gün önce, Mark Watney Mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.

"Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip."
-Hugh Howey, Wool serisinin yazarı-

"Sürükleyici… Defoe'nun Robinson Crusoe'su sanki daha zeki biri tarafından yazılmış gibi."
-Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı-

"Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden."
-John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı-
SPOİLER OLMAYAN YORUM

İlk önce spoiler olmayan yorum ile başlıyorum.Bu kitabı okumakta çok geciktim. Benim gibi, bilimkurgu olsun fantastik olsun, bir kitapsever (daha kitapkurduna terfi etmedim) gecikti bu kitabı okumak için. Bildiğiniz gibi bu kitap 2014 yılının en iyi bilimkurgu kitabı seçildi. Filmi de çıktı. Özellikle filmini izlemedim. Önce kitabı okunmalı sonra film.







Kitabın konusu çok kısa aslında. Altı gün sürmesi gereken görevleri fırtına sebebiyle iptal olunca Mars'tan ayrılan ekip, yanlışlıkla Mark'ı geride bırakırlar ve o da hayatta kalmaya çalışır. Ama ne hayatta kalma mücadelesi.

Kitaba yapılacak tek olumsuz yorum kitapta biraz küfür olması. Neyseki abartı düzeyde değil bu nedenle sırf küfür var diyerek bu kitabı silmek büyük haksızlık olur. Kitapta fazlaca teknik terim var. Ama endişelenmeyin yazar bence yeterince açıklama yapmış. Zaten kitabın dili o kadar güzel ki hiç bırakmak istemiyor insan. 416 sayfa nasıl bitti hiç anlamadım. Sürekli espri yapıyor yaşadığı olaylarla ilgili. Yazar mizahla bilimkurguyu çok güzel harmanlamış. Burada her şey bilimle anlam kazanıyor. Hesaplar o kadar ince ve bilimsel ki, küçücük hata bile ölüm demek.



Bi alıntı yapmak istiyorum. Alıntı kaynağı için tık

Marslı Yazarı Andy Weir Hakkında Bunları Biliyor musunuz?

*Favori yazarları arasında bilim kurgunun duayenlerinden Arthur C. Clarke ve Isaac Asimov vardır. Fantastik kategorisinde ise Terry Pratchett ilk sırada yer alır.


*Sci-fi ve masaüstü oyun toplantılarına gitmeyi sever.


*Marslı kitabında kullandığı detayları ve Mars görevine ilişkin önemli noktaları epeyce araştırmış ve 90’lı yıllarda NASA tarafından önerilen Mars Direct isimli programdan esinlenmiştir.


*Kitabı yazma aşamasında bölüm bölüm kendi sitesinde yayınlamış ve birkaç bin okuyucudan geri bildirim almıştır.


*Watney dünyaya geri dönebilse ilk yapmak isteyeceği şey pizza veya hamburger gibi bir fast food ürününe yumulmak olurmuş.


*Yazarımız bu kitabın başarısından sonra işini bırakmış ve tam zamanlı bir yazar olmaya karar vermiş. Sıradaki romanının konusunu belirleyip yayıncısına göndermiş bile.


*Yazarımız Mars’ta mahsur kalsa yanına alacağı tek kitap Heinlein’ın Tunnel in the Sky’ı olurmuş.


*Marslı'nın film hakları Mr. & Mrs. Smith, Sherlock Holmes, X-Men: First Class gibi filmlerin yapımcısı Simon Kinberg’e satılmış.


*Kitabın esin kaynağı Apollo 13 göreviymiş.


*Andy ilk işini 15 yaşında ulusal bir laboratuvarda asistan olarak bulmuş.


*Büyük yankı uyandıran Gravity filminde, Çin istasyonunda yerçekimsiz ortamda pinpon masası olmasına gıcık olmuş.


*NASA mühendislerinden birisi ona övgü dolu bir e-posta yollamış ve Johnson Uzay Merkezi’ne davet etmiş.

GELELİM SPOİLER YORUMA

DİKKAT SPOİLER!


ALINTILAR VE BENİM YORUMUM


Mark Watney adamım. Modern Robinson Crusoe. Kitap bence 416 sayfadan daha uzun olmalıydı. Kitap Mars'ta başlamış ve yine Mars'tan ayrılır ayrılmaz bitiyor. Öncesi ve sonrasını da merak ediyor insan. Daha fazla ayrıntı istiyorum :) kimisi fazla detay var dese bile ben daha çok istiyorum :)
Oksijen verici bozulursa, boğulurum. Su arıtıcı bozulursa, susuzluktan ölürüm. Hab'da yırtık oluşursa, bir nevi patlarım. Bunların hiçbiri olmazsa, en sonunda yiyeceklerim biter ve açlıktan ölürüm.
Marslı kitabı daha baştan itibaren aksiyon ile başladı. Durum özetini yapmış yazar. Devamını merak ettim ve ne kadar yavaş okumaya çalışssam da 5 günde bitirdim. İstesem 2 günde biterdi. O kadar akıcı bir kitap.

Böylece elbisem, beni hayatta tutmak için yapabileceği tek şeyi yapmış. Eksiği saf oksijenle kapatmaya başlamış. Aşırı yüksek seviyedeki oksijen sinir sistemimi, ciğerlerimi ve gözlerimi yakmakla tehdit ederken, şimdi de oksijen zehirlenmesinden ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldım. Yırtık bir uzay elbisesi giyen biri için ironik bir ölüm: Fazla oksijen.

Mizah ile bilimkurgu mükemmel bir şekilde harmanlanmış. Okurken bazı yerlerde gülmekten kitabı kapattım :)

Eğer saatte 720 kilometreyle giden bir uçağın türbülansının sert olduğunu düşünüyorsanız, bir de saatte 28 bin kilometrenin nasıl olacağını hayal edin.
Hiç uçağa binmedim. Bu satırları okuyunca insanın astronot olası geliyor. Hiç olmasa NASA'ya girmek istiyor insan ki bu da çok zor bir şey. NASA'da sadece 6 Türk var.

Tuhaf bir his gerçekten. Nereye gitsem, ilkim. Araçtan dışarı mı çıktım? Oraya gelen ilk kişi benim! Bir tepeye mi tırmandım? O tepeye tırmanan ilk kişi benim! Bir taşı mı tekmeledim? O taş bir milyon yıldır yerinden kımıldamamıştı!Mars’ta uzun yolculuğa çıkan ilk kişi benim. Mars’ta otuz bir soldan fazla zaman geçiren ilk kişi benim. Mars’ta mahsul yetiştiren ilk kişi benim. İlk, ilk, ilk!Koca bir gezegende tek başına kalan ilk kişi de benim.
Evet Mark ilkleri sen yaptın. 549 gün Mars'ta yaşayarak Mars'ta hayatta kalma uzmanı oldun.

"Güne biraz hiç çayıyla başladım. Hiç çayını yapmak kolay. Öncelikle biraz sıcak su alın, ardından biraz hiç ekleyin. Birkaç hafta önce patates kabuğu çayını denedim. Ondan ne kadar az bahsedersek, o kadar iyi."

Çok iyi ya. Yazarın nereden aklına geliyor tüm bunlar :)

Laptop anında öldü. Ben daha hava kilidinden adımımı atmadan ekranı karardı. Görünüşe göre LCD'deki "L" "Liquid'in" (Sıvı) kısaltmasıymış. Sanırım ya dondu ya da buharlaştı. Belki bir tüketici yorumu yazarım. "Ürünü Mars yüzeyine çıkardım. Çalışmamaya başladı. 0/10."

En çok güldüğüm yer :D

Yolun sonuna geldiğime gerçekten inanamıyorum. Gerçekten ayrılıyorum buradan. Bu cansız çöl bir buçuk yıl bana yuva oldu. Bir süreliğine de olsa, nasıl hayatta kalacağımı öğrendim ve duruma alıştım. Hayatta kalmak için verdiğim korkunç mücadele bir şekilde rutine dönüştü. Sabah kalk, kahvaltı yap, mahsullerinle ilgilen, bozulan şeyleri tamir et, öğle yemeği ye, e-postalara cevap ver, televizyon izle, akşam yemeği ye, uyumaya git. Modern bir çiftçinin hayatı.  Ardından bir kamyoncu oldum ve gezegen boyunca uzun bir yolculuğa çıktım. En sonunda da bir inşaat işçisine dönüşüp, daha önce kimsenin aklının ucundan bile geçmemiş şekillerde bir gemi inşa ettim. Burada her işten biraz yaptım çünkü burada bu işleri yapacak benden başka kimse yok.  Artık bunların hepsi sona erdi. Yapacak işim ve yenmem gereken bir doğa yok. Son kez bir Mars patatesi yedim. Son kez yüzey aracında uyudum. Kırmızı kumda son ayak izlerimi bıraktım. Öyle ya da böyle, bugün Mars’tan ayrılıyorum.

Evet ben de kitabın bittiğine inanamıyorum. Ayrıca kum fırtınası hakkında o kadar dediniz Mark'ın ölme ihtimali çok yüksek diye. Ama sonradan kimse tebrik etmedi. Tamam sonradan olan olay onu gölgede bıraktı ama yine de bi Dünya'dakilere orada bi dönüş yapsa güzel olurdu bence. Hermes'tekilerin iyi haberi alıp sevinmesini okumayı bekledim ama öyle bir bölüm olmadı. Yazar Andy Weir'in ilk kitabıymış. Vay be! Yeni kitabın çıkar çıkmaz alacağım inşaAllah.




Marslı’nın Yazarı 

Ay’da Geçen Bir Polisiye Yazıyor



Kaynak için tık 

Marslı adlı bilimkurgu kitabıyla adından sıkça söz ettirmeyi başaran Andy Weir, bir sonraki kitabının Ay’da geçen bir polisiye romanı olacağını açıkladı.
Geçtiğimiz şu son iki yıl içerisinde en çok konuşulan bilimkurgulardan biriydi Marslı. İlk olarak Amazon Kindle üzerinden, yazarının bağımsız olarak yayınladığı kitap önce basılı olarak milyonlara ulaşma, ardından da Ridley Scott tarafından sinemaya uyarlanma başarısı gösterdi. Yazarı Andy Weir’a da hatırı sayılır bir ün kazandırdı elbette.

Weir geçtiğimiz günlerde Smithsonian Magazine’e verdiği bir demeçte şu sıralar yeni kitabının üstünde çalıştığını açıkladı. Yine gerçekçi bir bilimkurgu kaleme aldığını belirten yazar, karakterinin bu kez hayatta kalmaya değil, suç işlemeye çalışacağını belirtti. Hem de Ay’da…

Dahası bu kez baş karakterimiz bir kadın olacak. Ama Weir bunun politik doğruculukla bir alakası olmadığını, bu seçimi tamamen kurgu icabı yaptığını belirtmiş:

Kadın bir baş karakter kullanarak mesaj vermeye falan çalışmıyorum kesinlikle. O sadece havalı olduğunu düşündüğüm biri, o nedenle başrol onda olacak.

Kitap bilimsel açıdan gerçekçi olan bir başka hikâye üzerine. Baş karakterimiz Ay’da yer alan bir şehrin düşük seviyeli suçlularından biri. Karşılaşacağı güçlükler teknik/bilimsel problemlerle ile kişisel etkileşimlerinin bir karışımı: yerel polisin bir adım önünde kalmak, sahtekar ve tehlikeli kişilerle çalışıp yasa dışı şeyler yapmak.

Baş karakterimiz “açıkça” kadınsı mücadelelerle karşılaşmıyor. Bir aşk senaryosu yok. Ve hikâye pratik olarak hiçbir cinsiyet ayrımcılığının bulunmadı bir toplumun geleceğinde geçiyor.

Kitabın adının ne olduğu ya da okurlarıyla ne zaman buluşacağına dair şimdilik kesin bir bilgi yok. Ama sizler için takipte kalacağımıza ve haberleri ilk elden sizlerle paylaşacağımıza emin olabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okuduysan ses ver!