13 Eylül 2019 Cuma

Maçın Sonunu Sen Belirle - Hakan Algan



Pera Kitap'tan çıkan 88 sayfalık bu kitabı bir oturuşta bitirebilirsiniz. Bir MS hastasının not defteri diye geçiyor kitap. Şimdi MS hastalığını hiç duymayanlar o ne ki? Diyebilirler. Kısacası denge hastalığı diyeyim. Merak eden araştırsın :) Bu hastalığın tam bir tedavisi yok. MS hastaları hayatındaki bu dengesizliği bir şekilde dengelemeli. Çünkü hayat devam ediyor. Yazar Hakan Algan da bu hastalardan biri. Ama hayata küsmek yerine hastalığı ile dalga geçen çok pozitif biri. Kitabı herkese tavsiye ederim. Ben hasta değilim ne yapayım demeyin, herkese çıkarılacak dersler var kitapta. 

Arka Kapak



Uzunca bir zamandır göz ve denge ile ilgili sorunlar yaşıyordum.Nasıl yani diye soranlara açıklama yapayım… Hani büyük rakıyı içtikten sonra nasıl olunuyorsa aynen öyle. Sürekli sarhoş gibiydim. Bütün normal insanlar gibi göz doktorundan defalarca randevu almış ve muayene olmuştum ama hala bir şey bulamamışlardı ve aynı çift görme sorunum devam ediyordu. Dengemle ilgili ise akla ilk gelen orta kulak için ise Kulak-Burun-Boğaz polikliniklerinden randevu alıyor, muayene oluyordum ve onlar da bir şey bulamıyorlardı. Her sağlık kurumunu dener olmuştum. Gittiğim bir özel hastane bana işleyişlerinin o şekilde olmadığını, rehber hekimle görüşmemi ve onun sevk edeceği poliklinikte muayene olabileceğimi söyledi. Ben de öyle yaptım. Rehber hekime durumumu anlattığımda bana nörolojiden randevu almamı söyledi. Alakasını anlayamamıştım ama neden böyle olduğumu da bilmek istiyordum. Hayatım boyunca bütün dualarımı hak eden rehber hekimin yönlendirdiği dualarımın geri kalanını da hak eden nöroloğa gittiğimde muayeneden sonra benden beyin MR`ı istedi. Hemen MR çektirmeye gittim. üzerimde de fazla nakit olmadığından ilk önce MR`ın fiyatını sordum; "Beyin MR`ı kaça?" "150 milyon" "Yok ben bir kere çektirip gideceğim, makine sizde kalsın…" "Hııı!!!!" "Ne bu böyle ya!.. Köşedeki kırtasiyede renkli fotokopi kaç para biliyor musun?"


Alıntılar



- İlk zamanlar en büyük derdim "kimse beni anlamıyor!!!" düşüncesiydi. Zaten kimse beni anlamak zorunda değildi ki. Koskoca evrende bir tek benim hayatım yoktu. Herkesin hayatı kendisi için ayrı bir değere sahipti ve o hayatı en iyi şekilde yaşayabilmeleri gerekiyordu,  sorumlulukları vardı. (sayfa 19-20)

- Evet, insanoğlu bencil ve bunu sen değiştiremezsin. O zaman değiştirmeye çalışmanın da bir anlamı yok. Neden böyle başarısız olacağını bildiğin bir mücadeleye giresin ki? Kendini yıpratmaktan başka bir şey değil. Senin derdin zaten sana yetiyor. (sayfa 29)

- Sen şanslısın, herkesin böyle komşusu olmuyor diyenlere cevap hakkım doğdu. Acaba siz komşuluk ve arkadaşlık görevlerinizi yerine getiriyor musunuz? ( sayfa 53)

- Hayattaki her şey sizin istediğiniz gibi olmaz. Buna imkan yok zaten. Dünyada insan nüfusu kadar da karakter çeşidi var. O yüzden başkalarını da oldukları gibi kabul edin. Herkes sizin istediğiniz kalıplarda olamaz. ( sayfa 86)

- İnsanlardan kaçmayın, toplumun bir ferdi olarak hayata sıkı sıkıya tutunun ve buradaki konumunuzu belirleyin. (sayfa 87)


Puanlama

Kitapta hafif yazım hataları olsa da takılmadım pek. Kitabın konusu, vermek istediği mesajlar çok iyi. 10 üzerinden 10 veriyorum. 

2 yorum:

  1. Az önce gördüm ve okudum. İlginize ve bu güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
    Hakan ALGAN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir kitap yazdığınız için biz teşekkür ederiz :)

      Sil

Okuduysan ses ver!