Kitapçı Dükkanı

Kitapçı Dükkanı

Deborah Meyler

SONSUZ KİTAP 

432 sayfa

ARKA KAPAK

Her şeye sahip olabilirsin, eğer onun için her şeyi feda etmeye hazırsan. 

İdealist biri olan Esme Garland, kazandığı saygın burs ile Kolombiya Üniversitesi'nde eğitim almak için Manhattan'a taşınır. 

New Yorklu Mitchell, çekici görünüşü to yakışıklılığıyla Esme'nin kalbini çaldığında hayat muhteşem görünüyordu. Ta ki Esme'nin düzenli planında ufak bir sorun çıkana kadar...

Esme, Mitchell'a hamileliğini açıklamak için bir fırsat bulamadan, Mitchell ona, özel hayatlarının artık eskisi kadar heyecan vermediğini söyleyecek ve her şey bitecekti.

Bebek bezinden, gaz çıkarmaya kadar her şeyde uzmanlaşmakta kararlı olan Esme, bir kitapçı dükkanında çalışmaya başlar ve orada dükkanın sahibi George ve yöneticisi Luke ile teselli bulur. 

Hayallerinden vazgeçmeden, hayatın gerçekleriyle yüzleşmek üzerine yazılmış, baştan sona cesur ve keyifli bir hikaye. 

Benim Yorumum

Açıkçası kitabın girişi çok sıkıcı geldi bana. Ama kitap ilerledikçe hoşuma gitmeye başladı. Esme'nin kitapçı dükkanında çalışması, verdiği hayat mücadelesi, gizemli birkaç olay okurken zevk verdi. Okunur mu derseniz okumaya değer derim. Güzel roman. Ara sıra geçen kitap muhabbetleri kitabın en sevdiğim yerleri oldu. Çoğu kitabı bilmesem de dünya klasikleri geçince aha dedim bu kitabı biliyorum :)) Luke'un Esme'ye kitapçı dükkanı (The Owl) senin için şeker dükkanı gibi olmalı sözü gülümsetti :)) Kitaba 10 üzerinden 7 veriyorum. 

Kitaptan Alıntılar

Tüm fotoğraflar hüzünlüdür, çünkü bitmiş bir şeyi gösterirler.

Her şeye sahip olabilirsin, eğer onun için her şeyi feda etmeye hazırsan.

Yalnızlık yanınızda olamayacak birini istediğinizde çevrenizde hiç kimse olmamasından daha çok koyar.

İyi ya da kötü yoktur, düşüncelerimiz onları öyle yapar. (Hamlet)

Gerçekten ilginç bir şey, birisi sadece bu dünyada var olduğu için bu kadar mutlu olmak, onu sevmenin adeta bir ayrıcalık olduğunu hissetmek.

'Kullanılmış' ne garip kelime, 'ikinci el'den çok daha ilginç. 'Kullanılmış kitap' da sanki birisi içindekini bitirmiş de sana sadece kabuğu ya da posası kalmış gibi, sanki kitap sonsuza kadar yeni kalacak tek şey değilmiş gibi. Kullanılmış kitap diye bir şey yok. Hatta kullanılmadığı sürece kitap diye bir şey de yok.

Yapmamamız gereken şeyler yapmak istediğimizden çok daha önemli.

Bürokrasi karmaşayı sevmez,karmaşanın olmaması da bazen gerçeği söylememek anlamına gelebilir.

"... iPad'imde bir kütüphane var. Neden insanlar hâlâ kitaba para veriyorlar ki? Boşuna yer kaplıyor."
"Kitapla kaplamıyorsan yerin ne anlamı var?"

Spoiler yorum

Kitabın başındaki gizem hoşuma gitti biraz ilerleyince sıkıldım ama başladığım kitabı bitirmek istedigim için devam ettim. Açıkçası Esme'nin başına ne gelecek merak ettim :)) Okuduğuma pişman değilim sonu istediğim şekilde bitti sayılır. Kitabı okurken tek istediğim Mitchell'den kurtulmaktı ve bu oldu şükür :) bu karakteri hiç sevmedim. Aşırı azgın, kendini beğenmiş biri. Birini elde etmeye çalışıyor, rol yapıyor her şeyi yapıyor elde edince de rol yapmayı da bırakıyor kızı da bırakıyor. En son dedi ya Esme, sanki onda sevdiğim bütün özellikleri kapatmış gibiydi yani aynen öyle rol bitti. Esme için masum kız dedi ki bence çok saçma. Esme de diş fırçası ile fantazi yapacak kadar azmış. En başta kızlar tuvaletine girip öpmesi bile bence fazlaydı. Esme'nin hoşuna gitse de. Bi de kendi hakkında diyor ya Esme, zor kız değilim ama kolay da değilim. Bu da çok saçma, gayet kolay bir kız. 

Peki bu kadar kötü yorum yaptım kitabı niye sevdim? Aslında kitabın ismi kitapçı dükkanı beni çekmişti. George karakteri de en sevdiğim karakter oldu. Kitaplar hakkında yapılan sohbetler çok hoşuma gitti ve bi de tabi Esme'nin çocuğu aldırmaktan vazgeçmesi üzerine merakla okudum ne olacak diye. Anastasia en başından haklıydı. Onu sevmiyorum sen de bırak demişti ama Esme dinlemedi. 

Esme idealist biri. Kitapta çocuk hakkında ailesinin tepkisi kısa geçildi sanki. Bi de annesi niye geri gitti çocuğa bakmasına yardımcı olmalıydı ve annesi ile kaldığı zamanlar annesinin yorumunu hiç duymadık. Bence kitap devam etseydi Esme daha da başarılı olacaktı. Tabi başka biri onun kalbini çalmaz ise :)) en son odaklanıp yazdığı makale baya övgü toplamıştı. 

Kitaptan çıkardığım ders : doğruyu yapmaktan vazgeçme. Başkaları yapamazsın dese bile sen denemeye devam et. 3 kuruşluk insanlara 5 kuruşluk değer verme :))