16 Şubat 2018 Cuma

Aklımdan Geçenler 3






Bugün 16 şubat...




Tam 1 sene olmuş. Vay be, vay be... Bugünü belki de hiç unutmayacağım. Geçen sene bugün hayatımı değiştiren bir olay oldu. Bende büyük bir şok etkisi yarattı. Başlangıçta hiçbir şey belli değildi. Başıma gelenler "önlem" bahanesi ile gelmişti ama durum daha da kötüye gitti. Umut var tabiki o zamanlar daha çok umudum vardı ama zaman geçtikçe, insanları tanıdıkça o umut da azaldı. Ama hâlâ umut var tabi ki. Ne zaman, nerede, ne olacak? Kim bilir Allah'tan başka?

Ne oldu anlat artık be adam diyen varsa kusura bakmasın. Yazımın amacı bu değildi. Herkesten özür diliyorum. Beni bilen yeter. Bana destek olan ailem ve dostlarım sağolsun.

16 şubatta olan olaya üzülmüştüm elbette. Ama bu daha başlangıçtı. Sonuçları beni çok daha fazla korkutuyordu. Çünkü istemediğim biri (eskiden sevmediğim derdim artık nefret ettiğim diyorum) ile yaşamak zorundaydım. Resimde yazan Mevlana'nın sözü bana güç veriyor. Ona güveniyorum. Tabi ki Allah'a da güveniyorum.

Kayıtsızlık ve ihmal düpedüz sevmemekten daha fazla hasar yaratır çoğu kez...
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı sayfa 1069

Alıntılar ile konuşalım mı? Okuduğum kitaplarda hep kendimi buldum. Harry Potter'dan aldığım bu sözü son zamanlarda çok hatırlıyorum.

Cesur Yeni Dünya'da diyor ya "İnsanlar senden şüphe edince sen de onlardan şüphe ediyorsun." Günümüz resmen o durumda.

Bugün neysem, on iki yaşındayken, 1975 kışının o karanlık, buz gibi gününde oldum.

Uçurtma Avcısı'ndan bu sözü hatırlarsınız. Belki beni değiştiren o gün tam bir sene önce bugündü.

Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir.
Manolya Kokulu Hikayeler'den aldığım bu alıntıyı çok fena hissediyorum.

Yalnızlık yanınızda olamayacak birini istediğinizde çevrenizde hiç kimse olmamasından daha çok koyar.

Kitapçı Dükkanı'ndan bu alıntı gerçekten çok dehşet :(

İşin tuhafı geçen pazar günü güzel bir şey oldu. Mutlu oldum. Ve yine geçen gün öğrendim ki o nefret ettiğim insan dolaylı yoldan buna sebep olmuş. İlk önce şaşırdım. İçimden teşekkür etmek geldi ama edemedim. Sonra o gidince düşündüm. Niye bana böyle bir iyilik yaptı? Acaba kendi çıkarı mı vardı? Acaba senin iyiliğini istemiyorum diyerek geri mi çevirsem bu saatten sonra? Bu sorular aklımdan geçerken mantığım devreye girdi. Malesef ihtiyacım var o iyiliğe. Zaten vakti gelince gerek kalmayacak, hoş o vakit ne zaman gelecek bilmiyorum ya. Sonra canım sıkıldı. Nefret ettiğim kişinin bana iyilik yapması, ona borçlu olmam beni sevindirmedi hayır canım daha çok sıkıldı. Aramızdaki buzlar eridi mi peki? Tabiki hayır. Hâlâ nefret ediyorum. Sanırım o da benden ediyor. Yok orada ''sanırım'' fazla oldu kesin ediyor. Şimdi ne yapacağım? Heyhat hayat devam ediyor. Bu konuda okuduğum bir kitaptan alıntı gelmedi ama Hz. Ali'nin bir sözü geldi aklıma:

Dostlukta aşırı gitme, kim bilir belki o dostun bir gün düşmanın olur, düşmanlıkta da aşırı gitme, kim bilir belki o düşmanın bir gün dostun olur. (HZ. ALİ)


Bu çok zor görünüyor. Ama kim bilir?


Daha çok güzel alıntılar da var da ilk aklıma gelenler bunlar. Bugünlük de böyle olsun.  Kaderimin değişeceği "o noktayı" umutla ve sabırla beklemeye devam edeceğim. Sonraki yazıda görüşürüz :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Okuduysan ses ver!