3 Mayıs 2020 Pazar

Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi - Philip K. Dick





-"Sıradan olmayan bir şehir " mi? Nasıl söylesem? Bu şehir eskiden okuduğum bir romanın parodisi gibi.  
-Örneğin William Gibson'ınkiler gibi mi? 
-Daha çok Philip K. Dick olabilir. George Orwell'ın tasvir ettiği kadar toplumu denetleyici değilken Gibson'ın tasvir ettiği kadar da vahşi değildir. 
-Dick'i hiç okumadım. Başlamak için hangi kitabını önerirdin?
-"Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? "
-Bu hikayenin uyarlandığı eski bir film vardı, değil mi? 
-İçeriği oldukça farklı. Vaktin olduğu bir gün ikisini kıyaslamalısın.

Böyle devam ediyor daha. Yukarıdaki diyalog Psycho Pass animesinin 15. bölümünde geçiyor. Başka bir sahnesinde de masada 1984 kitabı görünüyor. Bu anime hakkında şurada bir şeyler karalamıştım. 1984'ü okudum ama Gibson veya Dick hiç okumadım. Bu kitaba böyle başladım. Geçelim yoruma.

Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?
Alfa Yayınları
288 Sayfa


Kitabın ilk 50 sayfası çok sıkıcı geldi bana. Çünkü Philip K. Dick'in kurduğu dünyaya yabancıyım ve pek tuhaf geldi bana. Bu dünya öyle ki çoğu hayvan türünün nesli tükenmiş. Her yerde çöplük, toz tabakası ve yok olan doğal yaşam. Sonra alıştım bu dünyaya ve kendimi bir anda olayların içinde buldum. Başkahramanımız bir ödül avcısı. Ne mi avlıyor? İnsana tıpatıp benzeyen kaçak android robotları :) Kitabın distopya kitabı olduğunu biliyorum ama benim asıl ilgimi çeken durum empati durumu oldu. Philip K. Dick öyle bi yazmış ki gerçek mi hayal mi? Android mi insan mı? Bunlar android ise biz nasıl insanız? Biz insan isek onlar nasıl android? Kafam allak bullak oldu resmen. Her türlü teori aklımdan geçti. Bilimkurgu kitapları çok okumadığım için izlediğim filmler aklıma geldi, acaba hangisi çıkacak dedim, hiçbiri çıkmadı :) Kitabın yazıldığı yıla bakarsak mükemmel olmuş diyebilirim. 


Arka Kapak

Çok uzak olmayan bir gelecekte, radyoaktif toz dünyanın her yerini kaplamış, ormanlar ve hayvanlar yok olmuş. İnsanlar çetin yaşam koşullarının hüküm sürdüğü koloni gezegenlerine göç etmiş, başta savaş makinesi olarak tasarlanan robotlar giderek gelişmiş ve insandan daha zeki, daha güçlü olmuşlar. İnsan ile androidi ayıran tek şey empati yetenekleri mi? Tüm bunların ortasında ödül avcımız Rick Deckard var. En çok istediği şeyse elektrikli koyunu yerine gerçek bir hayvan sahibi olmak. Ama bunun için Mars’tan kaçmış sekiz androidi emekliye ayırarak alacağı ödül parasına ihtiyacı var ve bu görev, ona insan ile makine arasındaki farkı sorgulatacak bir varoluş savaşına dönüşüyor. Gelmiş geçmiş en iyi bilimkurgu filmlerinden Blade Runner’ın uyarlandığı Blade Runner 2049’u da unutmadan, sayısız yazara, sayısız hikayeye esin kaynağı olmuş gerçek bir Siz ne kadar insansınız?



Puanlama

Kitap iyi güzeldi ama açıkçası beni tatmin etmedi. Daha sert, daha baskıcı distopik kitaplara alışmışım sanırım. Bu kitap onlar gibi değildi. 
7/10

2 yorum:

  1. Blade Runner filminin bu kitaptan çekildiğini biliyor muydun? Ben filmi yıllar önce izlemiştim ama maalesef pek detay hatırlamıyorum. Bir klasik kabul ediliyor ama izlediğimde o kadar da etkilenmemiştim. Yakın zamanda devamı çekildi. Onu da izleyeceğim.

    Kitap ise hiç ilgimi çekmiyor. Bu türe uzağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O filmi izlemedim. Kitabın arka kapağından bu bilgiyi öğrenmiş bulunmaktayım. Bir ara izlemem lazım.

      Kitabına gelince bilimkurgu sevenlerin bu kitabı da seveceğini düşünüyorum. Ayrıca öğrendiğime göre bilimkurgu kitaplarında yazarımız PKD tarzı baya ünlüymüş. PKD hayranları azımsanacak gibi değil. O gizemi, o kafa karışıklığını sevdim. PKD insana kendini ve tüm çevresini sorgulatmayı başarıyor. İlerde yine PKD kitabı okurum ben.

      Bu arada animeyi de tavsiye ederim.

      Sil

Okuduysan ses ver!