"İnternete girmek istemiyorum. Anime, film, dizi hiçbir şey izlemek istiyorum. Kitap, dergi veya manga hiçbir şey okumak istemiyorum. Bulaşık yıkama vb. yapılacak temizlik işleri var, onları da yapmak istemiyorum. İngilizce öğrenmek istiyorum ama hiç çalışasım yok. Namaz dışında yaptığım ibadet de yok. Blogda da bayadır aktif değilim. Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Çok canım sıkılıyor çok. Bir kez daha anladım. Her şeyi olan insan bile mutlu olmayabilir. O halde bizi ne mutlu eder? Ne yapmak lazım?" gibi düşüncelere dalmıştım. Ne yapsam acaba dedim. 🤔
Hep aynı şeyleri yapıyorum, ondan böyle oldu galiba dedim. Küçük şeylerle mutlu olmak lazım belki de. Ne zamandır puding yapmıyordum. Markete gittim, puding için malzemeler aldım. Hazır puding sevmiyorum. Doğal takıntım var. Paketli ürünler de doğal değil ama en azından şeker oranını ben belirliyorum. O yüzden malzemeleri tek tek aldım. Buğday nişastası kalmamış onu da başka bir marketten aldım. Bir bölüm anime eşliğinde kakaolu puding yedim. 😁
Aklıma bir alıntı geldi. Ama tamamını hatırlayamadım. İnsanı bilginin tatmin etmesi ile ilgili bir şeydi. Biraz araştırdım ama bulamadım. Anahtar kelimeyi bilmeyince bulması zor oluyor. Şimdilik daha önce not defterime yazdığım alıntılar ile idare edeceğim.
İyimserliğini kaybetmezsen, kötü anılarının aklına bile gelmeyeceği harika bir hayat yaşarsın.
Bir insanın bu dünyada mutlu olabilmesi için sadece üç şeye ihtiyacı vardır: Sevecek birisi, yapacak bir şeyi ve umut ettiği bir şey.
Alan Chalmers
Dostuma yazayım, o beni rahatlatır dedim. Bana şöyle güzel bir mesaj attı:
Bir araç ne kadar güçlü olursa olsun çamurda tüm arabaların güçleri bir olur ve gram ilerleyemezler işte mesele gaza basıyorum gitmiyor demek değil çamurdan çıkarmak için tekerin önüne basit bir tahta koymak.
Haziran da bitip gidiyor bu aylar bir şeyler yaparım diyordum sözde...
Bir dahaki yazıda görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okuduysan ses ver!