11 Nisan 2020 Cumartesi

Ruhların Kaçışı - Andrew Osmond


Ruhların Kaçışı filmini izleyip seven herkesin okuması gereken bir kitap. Kitapta film hakkındaki bütün göndermeler, bütün metaforlar anlatılırken sadece Ruhların Kaçışı filmi değil en az 10 tane daha Hayao Miyazaki filmi de anlatılıyor. Filmin öncesi, film çekimi, film sonrası yapılan şeyleri de anlatıyor. Disnep ve Pixar filmlerinden de bahsediliyor. Hatta Rüzgarlı Vadi mangasından da bahsediyor. Rüzgarlı Vadi filmini izledim tabi ve en sevdiğim Hayao Miyazaki filmi olsa da mangası Türkçe olmadığı için okuyamadım bir türlü. Bu kitapta mangadan biraz spoiler yedim. Ama bu durum daha çok merak etmeme sebep oldu. 
Göndermelere gelince özellikle kapitalizm hakkında durulması hoşuma gitti. 

Kitabın eksi yanlarından da bahsetmek lazım. Renkli sayfalar, kuşe kağıdı kitap olması çok iyi. Ama yapmışken karton kapak yerine ciltli olsa daha güzel olurdu bence. Ayrıca 2-3 yerde imla hatası olması gözümden kaçmadı. Neyse fazla olmadığı için görmezden gelinebilir. Son olarak Japonların çok dikkat ettiği bir duruma bu kitapta dikkat edilmemesi kötü olmuş. Japonlar çizgi film demez, anime der. Çizgi roman demez, manga der. Tamam teknik olarak aynı olabilirler ama yine de tamamen aynı demek yanlış olur. Bu kitapta buna dikkat edilmemesi büyük bir eksik olmuş bence. 

Hayao Miyazaki seviyorsanız, animasyon filmlerini de seviyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun derim. 

Alıntılar 


Geçmişi olmayan bir insan veya tarihini unutan bir halk mahvolmaya ve yok olmaya mahkumdur.
Hayao Miyazaki

Filmde, Modern Japonya'nın karikatürü sayılabilecek sahneler bulunur. Müthiş ve mahir bir çocuğun, dışarıdaki ''sinsi hastalıklar''dan korkarak boyanmış dağlar ve saraylar arasında sıkışmış hali, Japonya'daki genç kuşağın sanal gerçekliğin büyüsüne kapılıp yalnızlaşmasına bir gönderme olarak düşünülebilir.

Suratsız'ın kendisi de dipsiz iştahıyla doğrudan canavar geleceğinden gelmektedir. Acınası ve duygusuz açlığı modern kapitalist dünyada rahat içinde yaşayan herhangi bir bireyin yaşadığı manevi dibe vuruşu temsil eder gibidir.

Yetişkinler hayatlarının belli bir noktasına dair hüzünle karışık hasret duyar. Bence çocuklar da pek çok şeye hasret duyabilir. Yaşarken herkesin kaybettiği şeyler olur. Hayatın bir gerçeği bu.
Hayao Miyazaki

Kamaji, Chihiro'ya kırk yıldır sakladığı bir tren bileti verir. Anime eleştirmeni Jonathan Clements bunun Miyazaki'nin bir türlü vazgeçemediği animasyon yapımcılığında kırk yılını doldurmuş olmasına yönelik bir atıf olmasına işaret eder.

Çocukların geleceğine dair konuşmalar bana hep üzücü gelir çünkü çocuklar gelecekte sıkıcı yetişkinlere dönüşürler. Oysa çocuklar anı yaşar. O anı yaşarken bir çocuk çocukluk dönemini yavaş yavaş geride bırakır. Yine de her zaman çocuklar ve hep çocuk kalanlar olacak.
Hayao Miyazaki

Chihiro'nun ilk görevi olan hamamın tabanını fırçalamak, Japonya'da her çocuğun okulunda her gün yapmakla yükümlü olduğu bir görevdir. (Lin, Chihiro'yu işini düzgün yapmadığı için azarlayınca her yaştan Japon izleyici kendisine çok tanıdık gelen bu sahneye acı acı gülümsemektedir.)

Puanlama

10 üzerinden 8






2 yorum:

  1. Film yorumu okuyacağım diye girdim kitap yorumu çıktı :-) Bu kitabı daha önce görmemiştim. Yönetmenin birkaç filmini izledim. Sevdim ama bayıldığım söylenemez. Filmlerini tam olarak anladığımı düşünmüyorum. Bu kitap benim için çok faydalı olacaktır. En azından göndermeleri daha iyi kavrayabilirim. Tanıtım için teşekkürler :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ha ha :)) Herkesin zevki farklı buna bir şey diyemem. Ama Miyazaki filmlerinin başyapıt olması gerçeğini değiştirmiyor bu. İyi okumalar :)

      Sil

Okuduysan ses ver!